24 Mart 2009 Salı

ıssız.

büyükçe bir köşk olsun..
karanlık, kasvetli bir ortam... kitaplar olsun raflarda yığınla. ısınabilecek bir şömine olması yeterli biraz büyükçe. şamdanlar ve uzun uzun mumlarla bezenmiş dev gibi ahşap bir masa, sandalyeleri de şeyhzade'ninkiler kadar şöhret sahibi olsun. teknoloji fazla olmasın, belki bi radyo, az biraz da internet olabilir. keyif için en bi denize bakan odanın içinde.
koltuk olsun büyükçe rahat ve tek kişilik. o da benim olsun... yatak olsun tek kişilik, ama en yüksekte olsun ki çoğunlukla şömine ateşinin önünde sızmamı engellemesin. yerler, gıcırdayan parkelerle bezenmiş olsun ki bir anlamı olsun. dört bir yanı tellerle çevrili son katın şahane balkonunda ufakça bi havuz olabilir. gece girmek için sadece. Perdeler olsun bordo. Tavandan yere kadar uzayan, ağır ve tozlu. Gerektiğinde hiç açmamak için dursun onlar öyle. Bahçesiyle bir bütün olsun, köpek olsun o bahçede bir tane...
Kapıları ağır olsun çatlamış olsun boyaları. Rüzgar olmasın, biri olsun o evde.. biri geldiği zaman ses çıksın o kapılardan unutayım yanlızlıklarımı bir anda diye.

başka bir şey olmayabilir.......

Hiç yorum yok: