5 Kasım 2008 Çarşamba

so young...

aah ah!
şöyle eskilerden bi şarkı
kafayı bulmak için afyonu seçenlerin şarkısı bu.
Birden çalıverdi ve dayanamadım yazmak istedim.

Brett Anderson
'ın cezbedici vokali ve eskiye duyduum hasretin de yardımıyla suede diskografisini edindim tek celsede.
Bugünü eskiler günü ilan ediyorum.
Tüm Suitcase playlistini tek tek elden geçiricem. Kulakları çınlasın.

Şöyle girerdik içeri Buddha'dan. tabi kapıdan girmeden önce para vermemek için türlü türlü çirkefliği hiç eksik de etmezdik. Tabi buddha girişimi öncesi kilise civarlarında veya 1907 apartmanında içilir öyle girilirdi. Kapıdaki adam da (yılların eskitemediği varya bitane) artık ağzımızdaki kokudan mı yoksa duruşumuzdan mıdır bilinmez, bize ayrı bi takardı..
Ha biz diyorum evet biz..
İlkben Bayram, Efe Şensezgin, Pozan Erten ve tabiiki ben.
yediimiz içtiimiz ayrı gitmezdi o seneler.
o kadar özledim ki......
ben diim 99 sen de 2000... Kapıdakinin bize kimlik sorduğu seneler (bebe dönemleri)

Bar Guard engelini aştıktan sonra içeri dalışımızla dans etmeye başlamamız arasında 1 saniye falan geçerdi. Ben hemen davulcunun yanındaki yerimi alırdım. İçerde bazen Haşmet babaoğlu falan olurdu. Sübyancı göt : )
Pozanın o seneler gözü Denizdeydi. Geleceğin vokali ben olucam deniz der gibiydi hep! elinde birası.. Bi diğer yanda espiri yapıp ahuahua diye gülen, gülerken kolumu dürten İlkben Bayram.. Bi dier yanda efenin bardaki tüm güzel kızlara aynı anda aşık olması falan bi sohbetler muhabbetler..
Ben kendimi hiç anlatmiim aslında. Herkes neyse bende bizimkilerin karışımıydım zaten.
...

güzeldi be heh. Yaşadık bitti derken şu yaşta bile her ne kadar öle olmasa da yinede ona benzer şeyler yaşadığım bi gerçek. Tabi bi tek Pozan kaldı ama iyiki var.

So young nan... valla so young : )

Hiç yorum yok: