2 Eylül 2009 Çarşamba

16



günlerden saç sakaldan arınma, insana dönme günüydü evet...
insan olmak! büyük vasıf!
eminim herkes insan olmayı seviyordur benim kadar.
bazı günler bir elin üç parmağını yanyana koyupta, sakalınla parmaklarında tur atabiliyorsan o vakit insan değilsindir.
insan nedir? insan budur. saçı sakalı az olan, orantılı olandır...
bayanlar için yakışanı neyse odur tamam da bizim için asla, ben bunu gördüm!
herneyse. bu son idi.
artık yaşımın gerektirdiği gibi davranıcam.
ne bilim, gazeteyi okumaya ilk sayfasından başlamicam tabii; yine gidicem en son sayfadan geriye doğru kur-an okur gibi filan okuyacam. veya sabah uyanır uyanmaz yurtta olan bitene saldırmicam tv karşısında.
daha akılcı şeylerle yola koyulucam.
örneğin bu lanetolası saç ve sakal uzunluğum gibi!

hayır o kadar lanet etmişim ki, şunu şu dakika şuraya yazdıklarımdan rahatlıkla anlıyorum ve onaylıyorum, böyle baba onayı filan veriyorum ''hmpfs'' efektiyle bezeli...

geçti gitti. eterli-yeterli. biraz insan olma vakti gelmişti geçiyodu bile. tam ucundan yakaladım ipi.
ve ben bunun şerefine,
caddebostan sahile gidip ölümüne içip kusmayı hedefliyorum. daha sonra teen bayan dostlarımın beni taşımasını istiyorum. elden ele sahneye fırlamak istiyorum.
YOK ARTIK!
elbette bunları istemiyorum.
şimdiyi sakin geçirmek, önümüzdeki günler için de beklemek...

şimdilik bukadar.
iyigeceler!
kerpiç fırındadoğan buarada ben israilden...

Hiç yorum yok: