21 Mayıs 2011 Cumartesi

Wake up! Sun is shining outside!

Şunu mu yapayım, bunu mu yapayım, şundan mı alayım yoksa bundan mı alayım, şunu mu giyeyim yoksa bu daha mı iyi. Acaba şunu dinlesem mi yoksa eskici programında üst düzey yönetici mi olsam? Yürüsem mi binsem mi? Yesem mi yemesem mi? Gitsem mi gitmesem mi? Yazsam mı yoksa yazmasam mı?
Amca baba yarısı ise inanmak da gerçeğe dönüştürmenin yarısıdır. İnanıyorum, öyleyse varım. Evet buna inanıyorum.
Tarzanlıktan çıkma vakti geldi, biraz steril olmalı temiz pak olmalı. Özledim hafif. Mantıksızlıkları özledim, bir konu hakkında on kez yüz kez düşünerek kafamı patlatmayı değil. Uzaklaşıp onlardan sade bir yer seçmeli kendime. Bayrağı yeniden oraya dikmeli, geride bırakılan, kaybedilen her şeyin üzerine daha iyileri için yeni dileklerde bulunmalı.
Mesela yarın içmeli. Biraz rüzgarla uçmalı, hafif yosun kokusuna nazır nemlenmeli. Pozitif yaşama adım atılmalı artık. Mantık ile ilgili her her her şeyden uzaklaşmalı.

Hiç yorum yok: