5 Haziran 2011 Pazar

dream of sorrow

Çok acayip bir rüya serisi ile karşı karşıyayım. Hiç emin değilim fakat son birkaç rüyamda devamlı aynı konu işleniyor.

Şöyle:
Garip bir dünya, karanlık, hafif dumanlı hatta siyah beyaz. Sin City kafaları. Tam bir çizgiroman havası yakaladım.
İnsanlar zombie olmuşlar. Hepsi zararlı ve onlar gibi olmayan azınlık arasındayım.
Şimdi ben uçuyorum bi kere, ona göre...
Fakat uçma hakkımı ancak yanıma zombieleşmiş şeyler gelmezse veya onlarla karşılaşmazsam bir şekilde kullanabiliyorum.
Eğer uçmazsam aşağıda hiç istenmeyen bir kargaşanın içinde sürekli kaçmakta olarak buluyorum. Güç kırıcı bu zombieler. Bir şekilde garip bir auraya sahipler ve onların yaklaşmaya başladıkları anda birşeyler söyleyip sonra uçmaya başlayacaksın ve bi evin tepesine konup olan biten her şeyi yukarıdan güvenli bir şekilde izleyeceksin.
Kural bu.

Nerden nasıl girdi rüyama, neden bu sıklıkla girmekte anlayamadım ama tek bildiğim aşağıda gücün emildikten sonra bacaklara kuvvet oraya buraya koşturup onlardan kaçmak fazla yorucu + uyku ziyanı.

Topları külahından ayrılıvermiş bir çocuğun derdinden bile daha büyük bi dert benimkisi.

Hiç yorum yok: