28 Eylül 2008 Pazar

Birkaç klişe... aşk.

Biliyorum çok ani oldu 2. yazımı yazmam ama aklıma klişeler takıldı son bikaç gündür.. bende bahsetmek istedim feci..
Nedir bu klişeler peki?
aşk, para, sağlık... Çok alaturka olmasına karşın ben yinede görüşlerimi yaşadıklarımı bildiklerimi yazmak istiyorum.

Aşk: (love is...)
Aşk bir sudur iç iç kudur diil işte öyle hemen atlanmaz lafa... Biraz ince bi konu hernekadar etrafımda aşık insanlar sadece sevgili olanlardan üstün olsa bile... Bazıları için elbette doğrudur ama bazı insanlar yokmu.. işte onların aşkı, bir 3. alakasız şahıs olan benim anlık 'tebessüm'ümden öteye gidemiyolar doğrusu... İsim yok, yorum yok...
Kolay diil hiç... Kendi hayatını bir başkasıyla paylaşırkene, Onu gerçekten kabullenmektir aşk.. her yönden kabullenmektir.. ne biliim sadece yanında olmak onun elini tutmak öpmek sevişmek ağlamak gülmek diil..
Saygıdır sonsuz. beklentisiz bir şefkattir. Ağırdan alabilmektir, hatayı yapabilmek olumsuzdur ama onu kabullenebilmektir, kabullendirebilmektir. Her şeyi isteyerek yapmaktır.. İsteyerek yaparken bir an olsun sormamaktır neden diye... bulandırmamaktır kendi kafanı ve dolayısıyla karşındakini... cep telefonu yada mail yada msn veya diğer zırvalar değildir.. belki telefon bile diildir.. kontörle, internet olup olmamasıyla vs.. bunlarla sağlanan şey hiç diildir...
ayrılmaktır belki ama tekrar varacağın günü iple çekmektir.... onun da bunu düşündüğünü bilmek, sevildiğini bilmektir... gerçekten sevildiğini bildiğini bilmektir.. tek taraflı değildir karşılıklıdır tamamen. yüzeysel değildir belki derinde, en derinlerdedir.. kaybolduğunda aramak, o gücü sarfetmek ve yorulduğunu bildiğin halde çözümler üretmektir.. Kafayı yormaktır aşk tamamen.. ama kafayı yormayı bir eksi olarak görmek değildir.. Kıskanmak değildir, kıskanıldığını sadece bilmek ve yaşamamaktır, yaşatmamaktır belki de ... henüz emin değilim ama öyle düşünüyorum.. Her daim üzülen benim, sıkılan benim ve sen benim eğlendiricimsin güldürenimsin eğlendiremimsin diye düşünmek hiç diildir.. aksine her şeyin merkezi benim diyebilmektir.. her şeyin merkezi ben iken, o bir başkasıdır ve onun da merkezi vardır diyebilmektir.. onu apayrı bir vücut beyin mantık ve ruh olarak görmektir.. gerektiğinde gönül rahatlığıyla YOK, HAYIR diyebileceğini, bunu rahatlıkla söyleyebileceğini biliyor olmaktır... kavgadır ama değerini bilerek, çığrından çıkmadan, bunalmadan ve bunaltmadandır.. giyim kuşamdır, güzel giyim güzel kuşam değil sadece.. yırtmaç değil, mini etek değil, gerekirse tepeden tırnağa giyilen bir elbisedir.. boyayla kuaförle olucak işler hiç diildir, her gün elidorla yıkanan saçlar da değildir..
uzun lafın kısası, aşk denilen şey gerçekten de zor söylenebilicek, zor telafuz edilebilecek, söylerken seni titretebilicek kadar ciddi bir mühessesedir...

ama her yerdedir.. bunu biliyor olmak ne acı...
peki ben bunun neresindeyim? orası en bi bilinmeyen, hiç de bilinir olmayacaktır heralde...
zamanın akmasıdır belkide... karışmamak, müdahale etmemektir doğrusu...
yaşa ve gör!

Hiç yorum yok: